Aileniz, arkadaşlarınız, sosyal medyada karşılaştığınız, bilen veya bilmeyen birçok kişinin paylaşımları, sürekli nasıl beslenmeniz gerektiği ile ilgili mucize tarifler, şok diyetler, çok düşük kalorili diyetler ve bunun gibi birçok şey …Uzun zamandır bunları görmekten, dinlemekten ve denemekten sıkılmış olabilirsiniz.
Hücresel beslenme sağlığın temelidir. Vücudumuzun en küçük yapı taşı hücredir. Vücudumuzda her şey hücresel boyutta başlar, hücrelerin fonksiyonu bozulursa bu hücrelerden oluşan doku ,organların ve sistemlerin işleyişi de bozulur. Vücudumuzun canlılığını sürdürebilmesi için enerjiye ihtiyacı vardır
Paleo Diyeti ilk insanların avcı toplayıcı beslenme biçimi baz alınarak oluşturulmuş beslenme biçimidir. Bu diyetin temeli işlenmiş gıda tüketiminin olmadığı, fabrikasyon üretimi olmayan, doğada var olan orijinal haliyle tüketilebilen besinlerin tüketilmesi esastır.
Sindirim sistemi vücudumuzda ağız ile başlayıp anüs ile biten bir tüp gibi düşünülebilir. Bu sistemin sağlıklı bir şekilde çalışması için sisteme dahil olan organ ve dokularında düzgün bir şekilde çalışması gerekir. Ağızda sağlıklı ve eksiksiz dişler ile iyi bir çiğnemenin olması gerekir.
Karbonhidratlar, bizim temel enerji kaynaklarımızdır.Karbonhidratların sindirim ve emilim sonucu oluşan, en küçük parçası glukoz (şeker) kanda yükselir. İnsülin glukozu kas, karaciğer ve adipoz dokulara taşır. İnsülin direnci oluştuğunda ilk etkilenen bu dokular olur.
Sindirim sistemi ve Bağışıklık Sistemi vücudumuzda en çok enerji harcanan iki sistemdir. Bu iki sistemin aynı anda çalışması enerji dağılımını bozar. Sirkadiyen Ritim denilen insanın biyolojik saatini güneş ışığına göre ayarlaması çok önemlidir.
İnsan vücudu birçok sistemden oluşmaktadır. Bunlardan Bağışıklık ve Sindirim Sistemi vücudumuzda en çok enerji harcanan iki sistemdir. Eliminasyon Diyeti bağışıklık sistemini destekleyen bir diyet programıdır.
Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemini de içine alan yaşamımız süresince bazı duygusal ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımızda, bu boşluğu doldurmak için yiyecekleri kullanabiliriz.
Çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemini de içine alan yaşamımız süresince bazı duygusal ihtiyaçlarımızı karşılayamadığımızda, bu boşluğu doldurmak için yiyecekleri kullanabiliriz.
Adölesan dönem 12- 21 yaşları arasındaki yaşam süreci olarak tanımlanan bir çocuğun, genç bir yetişkin haline geldiği fizyolojik, psikolojik ve bilişsel bir dönüşüm sürecidir. İnsan hayatının hem zor hem de heyecan verici dönemlerinden biridir.
Çocuklarda fazla kilolu olmak veya obezite sadece bireysel değil önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kilo fazlası olan çocuklarda, bu durumun büyüdükçe düzeleceğine dair inançlar maalesef her zaman zannedildiği gibi sonuçlanmamaktadır.
Dünyada kendi sütü dışında, başka bir canlının sütünü içen tek canlı insandır. Her canlının sütü kendi yavrusunun büyümesi ve gelişimi için uygundur. Laktoz sütte bulunan bir karbonhidrat türüdür ,yani akılda kalması için süt şekeri diyebiliriz.
Gluten buğday, arpa, çavdar gibi tahılların yapısında bulunan bir proteindir. Ekmeğe elastikiyet yapısını kazandıran bu proteinin sindirimi zordur.Gluten hassasiyeti ve çölyak hastalığı olanlarda bir takım şikayetlere sebep olur.